347- AYNA TUTULUNCA GÖNÜLE

Kalbini nuru kalbi remz eder.
İçindeki sevda kişiyi nakşeder.
Her nakış ile kalp yeniden nefes eder.
Her nefes ile içi dışı bir eder.

Ey kokusuyla cihana muştu yayan.
Rahmetinle olur eşya ayan beyan.
Rahiminle sevdan olur Deyyan.
Bu Deyyan nakşındır elhak el eman.

Kibar olan kalp, kibriyayı yansıtır.
Çehresini çehresine nazmettirir.
Raksını devranda yer ettirir.
Zulmeti nura devrettirir.

Nazmederek gönlü söndürür kul.
Allah izin vermiş ya, nefes vermeye bul yol.
İşte ey kul, nazmın ile nefes verdi bu kul.
Sen işte sabırsın kalpte ey yüce kul

Ayna buldu mu gönül, şiir yazılıyor işte.
Şiir kalbe nefestir hem ruha şereftir işte.
Gönlün ayna olmuş bu nasıl bir şey işte.
Gönlün sahibi ev sahibidir her dem işte.

İlahi sevda yolunda dem vurduk.
Misafir olduk şefkatine tutulduk.
Bir dem vurduk hece hece durulduk.
Güzel kullarla onlarla onurlandık.

Rahmetle kalbine dokunduk.
Şefkatle kahvesini yudumladık.
Rifkatle adını gönle yazdık.
Minnetle kendisine selam eyledik.

İnce gönüllü olmak insanı çok güzel eder.
İnsanı mest hem ruhunu mutlu eder.
Ayrıca derinlikte beslenen ruhunu şad eder.
Cemalini nurlu kalıbını onurlu eder.

Bazısının yüzü ekşi olur.
Dünyası kara olur.
Ruhu sıkar, bakışları kavurucu olur.
İnsanı huzursuz eder, yorucu olur.

Gördün mü öyle bir çehre, hemen uzaklaş.
Kalpleri katı olur, onlar olmaz sırdaş.
Öyle olan kullardan kalben uzaklaş.
Onlar sadece keder verir ey yoldaş.

Ey güzel, güzele ol ayna.
Yansıt onu her bir yana.
Onun için eyle çaba yana yana.
İyilikler çoğalsın, öylece aydınlık dünya.

Yorum yapın