HEP İYİLİĞE VESİLE OL

Mutlak nefsi ve öz nefsini tanıyıp rabbe doğru nazar edenden insanlığı tembelliğe itecek şekilde veya rencide edecek tarzda hiç bir fiil asla zuhur etmez.

Yerinde ve istikrarlı bir eda ile halka el uzatır.

İhtiyacı olana rastgele üç beş kuruş sadaka verip öylece yanından kovmak ve haline terk etmek, insani bir ahlak değildir.

Bu davranış da kimseyi sonsuza kadar tatmin etmez.

Elbette sadaka, fakir yani çalışma gücü olmayan veya miskin olan yani çalışan ama aldığı ücretle geçinemeyen ve borçtan bir türlü kurtulamayan kişilere verilir ve o halden kurtulmasına vesile olunur.

Bu ilk etapta elbette çok değerlidir. Çünkü kan kaybeden hastaya ilk etapta kan vermek, hayatını kurtarır.

Sonra da hızlıca tedavi edilip vücudunun kendi kanını üretmesi sağlanır.

İşte esas sadaka, düşenin elinden tutup kaldırmak ve ayakları üzerinde durmasına vesile olmaktır.

Yol gösterip haliyle hal olmaktır.

Gücünün geçmediği yerde ise, sözünün geçtiği yere durumunu iletip tenceresinin kaynamasına vesile olmaktır.

Olay, maddi vaziyette böyle olduğu gibi ilmi olarak da aynıdır.

Çünkü kişi, kendisi bizzat emeği ile nimete ererse, sonsuza kadar mutlu olur.

Yoksa geçici mutluluk oluşur ve sonra da kaybolur.

Ayrıca hep gözü dışarıda kalır ki, bu maddi veya manevi vaziyetlerde çok tehlikeli bir durumdur.

Hediye ise bambaşkadır.

O ülfeti sağlar. Kalbi kalbe rapteder.

Yorum yapın