BESMELE İLE RABBUL ALEMİNE BAĞLAN

Rabbini bilmek, nefsini bilene nasip olur.

Bir insanın Tevhidi yaşaması nefsini ve rabbini bilip rabbul alemine bağlanmasıyla gerçekleşir.

İşte Allah’a ermek, Rabbini bilmek suretiyle, rububiyet alanını nimete erenler gibi sunneti seniyye yolunda yürümesi sonucu dizayn etmesiyle gerçekleşir.

Yoksa rabbini tüm teferruatıyla öğrenip ama nimete erenler gibi bir anlayışa bürünmemek, kişiye kurtuluş reçetesini getirmez.

Tüm öğrendikleri de sırtında yük olur.

Rabbinin hükmü altından çıkmak asla ve asla mümkün değildir.

Çünkü istediğin açılımı ve gelişmeyi sağla, gene de edindiğin tüm içerin senin rabbi hasının senle oluşturduğu tecellisinden öte değildir.

Çünkü Allahın mülkünün dışarısı asla mevzubahis değildir.

İşte olay Rabbinin hükmü altından çıkmak değil, rabbinin insanda zuhur ettiği fıtrat üzere vechini çevirmektir.

Onun için, kurtuluşa ermek için önce Rabbini bilmek, sonra rabbinin kendisindeki tecellisini rıza dairesine çekmesiyle gerçekleşir.

Kişinin, Rabbinin kendisine sunduğu tecellinin ötesinde bir kabiliyeti olamayacağı için de, Allah adıyla bize tanıtılan mutlak vücut sahibine yönelmesi ve onun adıyla alıp vermesi gerekir.

Öylece insan, Allah’a teslimiyetle bir yaşam alanı kurup kendisine nimete erenlerin yolunu yol etmelidir.

Bunu da, Rabbinin sende oluşturduğu sınırlı mana kaydını, sonsuz ve sınırsız olan rabbul alemin ile senkronize ederek hatmedersin.

Yorum yapın