İMAN İLE FETİH EHLİ OL Kİ YOLUN IŞILDASIN

Soru- kısmet açmak icin taş atma ve dilek ağacına yaprak baglama gibi hurafe huylarindan vaz geciremedim bazı dostlarımı, bunlarla ilgili aydınlatırmısınız???

Cevap- Selam ve rahmet sizleri bulsun
Aziz kardeşim
Duaların kabul anı fetih halidir
Fetih hali kişide oluştu mu duası kabul olmak üzere kainatın yaratıcısından beyninden zuhur eden titreşim olarak yayılır.

yukarıdaki bahsettiğiniz tüm zınbırtılardan esas amaç bu titreşimi yakalamaktır.

Yoksa ip bağlama veya mumu yakma veya taş atma gibi zınbırtılar kişiye bir şey katmaz.

Kişiye katılım yapan şey, beynin o andaki odaklanması ve Fethi yaşamasıdır.

Fetih iki çeşittir
1.nurani
2.zülmani

İman ehlindeki fetih nurani olup odaklanma ile sırf Allah kalır hıfzında ve isteği odaklanması sayesinde beynin yaydığı enerji-nur gerçekleşir.

İmansız kişilerde olan fetih ise, zülmani fetih olup kişinin odaklandığı nesne vasıtasıyla gene de beyin odaklanması oluşur.

Bu odaklanma ile istediği şeyin oluşması için beyin gerekli implasları yayar ve kişinin istediği yerine gelir.

Ama bir yerde tüm nesneler kaybolur ve sırf Allah kalır ve Allah insalıktan o teslimiyeti ister.

Bu teslimiyete örnek olarakta ayet, uçsuz bucaksız denizde bulunan gemiden örnek verir.

Nasıl ki deniz üzerinde fırtınaya tutulan gemidekiler artık herkesten ümidini kesmiş ve tüm zınbırtılar gözünde değerini yitirmiş, zihninde sonsuz ve sınırsız olan Allah kalmışsa ve böyle som ve sırf kalış ile dua ediyorsa, hem bu halde oluşan iman da geçersizdir.

Çünkü iman etmenin bir şartı da ölüm anında olmayacak ve dünyada yaşamdan ümidini kesmemiş olacak, işte o andaki Yakarış gibi bir Yakarışla dua edersek ki, bu dua artık ümidini hayattan kesmemiş halde olan dua olursa, dağa toz bulut ol derse olur.

İşte Allah bizden öyle bir yönelim ve Yakarış ister ki bu yönelim ve Yakarış ile tüm isteklerimizi objesiz ondan isteyelim.

Hatta ayetin devamında der ki denizde sizi batıran karada da batırabilir.

O zınbırtıları vasıta yapıp Fethi zülmani ile isteyimizin gerçekleşmesi yerine, sırf ve som olarak rabbul alemine yönelsek ve Fethi nurani ile maksadımıza kavuşsak, dünyada ulaştığımız maksadın kat kat üstününe de ahirette kavuşacağız.

Ama o zınbırtıları vasıta bilip o şekilde istersek, Fethi zülmani ile maksadımıza ulaşırız ama bu maksad sadece dünyada isteğimizi verecek ve ahirette mahrum olanlardan olacağız.

Sonuç: elde ettiğimiz her şey, bizden uzanan mana kompleksleri ile oluştururuz.

İster karşımızdan bilelim ister rabbul aleminden bilelim.

Bu bilmek sadece sanımızdan öte değildir.

Çünkü “Hu adıyla işaret ettiğimiz mutlak hüvviyet ” senden seyr eder sendeki dilekleri senle.

Gerisi boş bir hayalden öte değildir.

Saygılarımla

Yorum yapın