VAR OLDUK İLMİNDE İLMİYLE

Varlığımızın mahiyeti ve Allah ile ilişkisi…

Bizim varlığımız Allahın mutlak zatının ne içindedir, ne de dışındadır.

Allahın mutlak zatı ne bizim içimizdedir, ne de bizim dışımızdadır.

Bu tabirler, biz ile Allah veya Allah ile biz, münasebetini düşündüğümüzde düşerler.

Olay şu…

Hu adıyla işaret edilen mutlak zat, kendi zati nuruna temaşa etti.

Nur diyoruz veya ilim diyoruz, çünkü başka türlü izah edilecek bir kavram yoktur.

İşte bu nurda sayısız anlam içeriği ve sonsuz şekilde mevcuttur.

Şimdi de öyledir ve hep öyle olacaktır.

İşte bu nurdan bir tutam aldı. Yoğunluğunu düşürdü. Ve bu nura Nuri Muhammedi dendi.

Yani tüm özelliklerinden etkileşim oluşturup seyrini dilediği övülmüş nuru oluşturdu.

Sonra tüm âlemleri ve alem içre alemleri bu nurdan var etti.

Hz.Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimiz bu nura tam ayna olduğu için de, adı Muhammed oldu.

Yani adını Nuri Muhammediden aldı. Her birimizin varlığı dahi bu nuri Muhammediden var olmuştur.

İşte bu nur Allahın zatından ayrıdır. Ama bu nur Allahın zatıyla kaimdir.

Bu nurun keyfiyetini de asla bilemeyiz. Çünkü zatın yansıyan nurudur. Dengi misli benzeri yoktur.

Bu nur, zatın dışındadır veya zatın içindedir de diyemeyiz.

Olayı somutlaştırmak için şöyle bir örnek vereyim.

Siz bir limon düşünseniz, bu limon ne sizin içinizdedir veya ne de sizin dışınızdadır. Sizin düşünce alanınızdadır.

Limonun şekil ve kıvamı da, daha önce hafızanıza giren limonlara şekillenir.

Yani veri tabanınızdaki ilme göre şekillenir.

Allah ise, tüm ilmi kendindendir ve sıfırdan oluşturur tüm var ettiği halkını.

Yorum yapın