Peygamberimizin sav sünneti seniyyesini hafife alanları hafifletin, rüzgarda savrulup kaybolan kül gibi artık görmeden yaşama bakın.
Zira peygamberimizin yaşam ahlakının kayıtları olan hadisi şeriflerine dil uzatanlar zaten islamın ülvi dairesini terk edenlerdir.
Zanları dışında İslam namına ortaya koyacakları bir şeyleri de yoktur.
Şeytana oyuncak olmuş ve delalete saparak yollarını kaybetmişlerdir.
Sakın onların yaldızlı sözlerine bakmayın, sözleri bal kadar tatlı, akrebin zehiri kadar kirlidir.
Şimdi olayı kısaca izah edelim…
Peygamberimizin sav vefatından sonra peygamberimizin sünneti ve Kur’anı kerim zaten yaşam alanı olarak sürüp gelmekteydi.
İman ehli dört elle Allahın emanetine sarılmıştı.
Burada şu yanlışa düşmeyelim…
Siyasi hükümetlere bakmadan olaya odaklanalım. Zira ülema ve ümera tarih boyunca iki başlı olarak gelişmiştir.
Biri dünyevi ekonomiyi ve güvenliği sağlarken, diğeri manevi ve ahlaki unsurlarda halka rehberlik ediyordur.
Şimdi dahi dünya genelinde halkın ameli ile siyasi hükümetler ayrı ayrıdır.
İşte peygamberimizin vefatından yaklaşık 100 yıldan sonra alimler dediler ki Kur’anı hz. Ebubekir bir araya topladı. Artık korunmada.
Ama Kur’anın yaşam alanı bulması için gerekli olan peygamberimizin sünneti yaşana gelmiş ve insanlar amelinden ödün vermemiştir.
Zira dediler k, kayda almazsak, peygamberimizden tarih olarak insanlık uzaklaştıkça, uygulana gelen sünneti seniyye unutulur veya araya sünnet olmayıp katılan oluşlar olabilir.
Burada dikkat edin ki imam azam ebu hanife tabiinlerdendir yani sahabeleri görmüş ve uygulana gelen islamın amel prensiplerini kayda almıştır.
İşte o zamank alimler insanların dört elle sarıldıkları peygamberimizin yaşam alanını o zamana kadar kendilerine kadar gelen sözlü ve fiili sünnetini yani Kurân yaşam ahlakını kayda alıp perçinlediler.
Öylece o zamanki ulemalar yani ilim ehli, ince eleyip sık dokuyarak, peygamberimizden akıp gelen yaşam ahlakını kaydettiler.
Öylece sapasağlam Hz.Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimizin mübarek ahlakı yani yaşam alanı kaydedilip bize kadar sapasağlam ulaştı.
Biz o zamanki alimlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Allah indinden onları mükafat ile mükafatlandırsın.