GIYBET

Gıybet sadece insanlara karşı değil, her bir yaratılmışa karşı işlenilen bir günahtır.

Her varlık öz cevherini Allahın esma bileşimlerinden aldığı için, siz birisinin hüviyeti hakkında küçümseyici olarak konuştuğunuzda veya (kalbe gelen vesvese değil) kendi kendinize isteyerek küçümseyici bir tarzda düşündüğünüzde, o hüviyeti oluşturan esma bileşimlerini küçümsüyorsunuz.

Öylece kendi terkipsel faaliyetinizi o kişi üzerine yönlendirerek zulmediyorsunuz. Ayrıca siz o mahlûkattan (insan-cin-hayvan-bitki vs.) bahsederek veya bilinçli bir şekilde hakkında düşüncelere dalarak kendi varlığınıza da o birimdeki içsel kuvveyi çekerek zulmediyorsunuz. Çünkü kişi küçümsediği şeyi yaşamadan ölmez.

Küçümsediğiniz için de, gayrı ihtiyarı olarak, Allahın zulüm ederek o varlığı öyle yarattığını tahayyül etmeye başlarsınız. Oysaki her varlık olması gereken gibidir. Yaratımda asla ve asla zulüm yok adalet vardır.

Zaten gıybet yaratım alanında olur. Sıfatlanma alanında olmaz. Örneğin boyu kısadır, ne kadar da zayıf ve cılızdır, sesi ne kadar da çirkindir, yüzü ne kadar da korkunçtur gibi yaratımda gıybet olur.

Ama kişinin edindiği kötü işleri insanları sakındırmak için uyarmak babında söyleme babında bir gıybet olmaz. Örneğin, bu borcuna sadık değildir, şu çocuklara zulüm eder, şu hırsızlık eder, şu yalan atar gibi bürünen sıfatları insanları sakındırmak için söylenen söylemler gıybet değildir.

Çünkü bürünülen sıfatlar yaratılıştan değil, kişinin yaratılan varlığını yanlış proglamladığındandır.

Burada ince ince oluşan küfrü yani haktan perdelenmeyi fark ettiniz değil mi?

Ne kadar da ince bir detay. İşte bunu fark ettiğin nokta velilik makamına giriş noktasıdır.

Tüm her şeyimiz gibi gıybet etme istek ve arzusı da ruhtan bedene yansır. Tüm her fikriyat ve amel istek ve yönelimi ruhtan gelir.

Nefsimizi terbiye ettiğimizde, ruhumuz bu terbiyete parelel olarak fıtrata uygun kıvam alacağından, artık kötü istek ve arzuları dillendirme komutunu bedene yönlendirmeyecektir.

Onun için nefsimizin terbiyesini Kur’an ve sünnet ışığında İslamın temel prensiplerini temel alarak iyi yapalım. Terbiyemizin rahat br şekilde olması için de zikirle hemhal olalım.

Beden tüm organlarıyla her zaman ruhun emrindedir. Bu her konuda aynıdır. Ruh bedeni yaşattığı gibi ölüm ötesindeki yaşamı da ruh devam ettirir.

Yorum yapın