YOLCULUK

Gönlüm vedud musavviresi ile
Yediler elbette olur bir tek el ile
Hakkın nazarı sinede rahmet ile
Hak dostluğu ezelden ebede sevgi ile

İnsan serpilen tohuma sahip çıktıkça
O tohum yeşerir vicdan kıpıldıkça
Tohumu dışarıya bırakırsan
Sevdan söner sessizce

İnsan çok garip bir yaratık
İçi dışı bir kisve hem aydınlık
Allaha kulak verenlerde olmaz bıkkınlık
Lakin nefis TESLİMİYET ile olur sadık

Teslimiyet kalbin huşusudur
Kulak kabartmaz kendisi hudududur
Kendi şablonu özüne balondur
İğne batırmaz yoksa sönen kendi balonudur

Bu yola sevda ile severek çıktım
Bu yolda geri adım atmam hakkı haykırdım
Bu yolu iki dedikoduya kurban etmem budur hamdım
Şükür eder şükür bulur sena iledir hamdım

Yıllar önce çıkmıştım yolculuğa
Artık garip koyulmuştum yola
Dil bilmez lehçe çözmez bir eda
Yıllar aldı götürdü etti deha

Bakındı yüze derdi anladı
Lakin sakladı özü aradı
Nerdeydi kimleydi nazikçe kıskandı
Bu kıskançlık cemaldendi

Bildim ki asil olmak şecaat ister
Bu yolda rahman kulundan sadakat ister
İster taşta uyu ister yünde tek yüz ister
İki yüzü olan, karaya ak demek ister

Selam kelam hal hatır
Günün aydınlığı tam takır
Tümü kisvede kalsın haydi haykır
Bu haykırış kendine evet kendine bağır

Nefis iğneler hareket ettirmek için
Sen afakın sözünü eyleme hak için
Enfusunun hikayesini istediğin kadar anlat afak için
İşte o zaman içe dönersin için için

Söz sakla heybeni geniş tut
Sakın mırıldanma kimseye olma bulut
Dolaştırma yağmuru yerinde tut
İşte o zaman ekinin ekin verir bunu kafanda tut

Ama afakta, enfusuna bakanın hikayesini tüttürürsen
Kendi hikayen içe gömülür bak sen
İnmez o zaman rahmet gönle uyanmaz olursun sen
Musavvirane güç ile hayalperest olursun sen

Elbette yalnız bırakılırsa hak yolunun yolcusu
Allah refik olur ona incitmez incisi yok ettirir pususu
Başka yönden kervan ulaşır bozulmaz turşusu
Biriktirmişse hak elbette diriltir huşusu

Çok anlattım sineden sineye sessizce
Kapanınca kepenk asla açılmaz olur kesince
Bir daha bir daha bir daha deme sakın o zaman kendince
Çünkü dükkan kapanmış pazar bitmiş olur usulünce

Çok naiftir gerçekten erken incinir
İncindiğinde üzülür sözü kesilir yerinde bilenir
Üzene de üzülür şemasında süzülür
Yediler ise yek vücut bilinir

Yerin göğün anahtarı onun elinde
Gördüğün heybe için deme şu niçin böyle
Onu al sev öylece bırak de rahmet eyle
Ya hak senin kulun kendini onunla eyle

Asla yılmaz yıkılmaz
Yedidir ama yektir dışa akmaz
Sırrı alâ illiyinde yazılır yanmaz
En ufak sırrı akıttı mı emmaresi kalmaz

Sırrın akıtan
Sen ona bakma halktan
Güler ve konuşur haktan
İncinirse artık sana konuşamaz olur haktan

Bu sırrı mutlak
Bu sırrı ıtlak
Bu sırrı etme lak lak
Yoksa kapanır mutlak

Çünkü öyledir yaratılışı
Bu yaratılış silinmez bilmez yanlışı
Sakın ha bir daha sırrını kurcalama etme bu yanlışı
Son dem gelince artık açılamaz olur bakışı

Çünkü artık göz kapakları inmiştir aşağı
Artık kalkmaz yukarı bekler ferman işler ağı
Misli ankebut evini örer işler yağı
Evi çok hafif alır gider yokuş aşağı

Az da olsa dönelim
360 derece dönelim
Etrafımızda dönelim
Dönüp dönüp dönelim

İşte yerle sema
Eyler bu sabah sema
Bu sema başka sema
Selam olsun dostlar edelim sema

Belki de uyuklama gider
Belki de uyku gider
Belki de rehavet gider
Belki de kesafet gider

Gider gider merak etme
Sakın ha artık naz etme
SIRRINA sahip çık açık etme
Bu son sözüm sakın ha belli etme

Yoksa yüzün süzülür yere
Akın dökülür yere
Karan sözülür yere
Herşey kapılır gider yele

Yorum yapın