NÜBÜVVET RİSALET VELAYET

Hz.Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimizin vahiyle buluştuğu zaman dilimi nübüvvet-3+risalet-20=toplam-23 yıl idi. Nübüvvet ve risalet Hz.Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimiz ile kapanmış olup velayet devam etmektedir. İlk üç yıl nübüvvet idi. Bu üç yılın ilkini Cebrail’in üç defa Hz.Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimizi sıkmasıyla, bilinç dünyasını Allah’ın değişmez düzeniyle … Devamını oku… NÜBÜVVET RİSALET VELAYET

PEYGAMBERİMİZİN ATASI NEDEN MEKKE’YE YERLEŞTİ?

Peygamberimizin ceddi niye Mekke’ye yerleşti? Hz.Muhammed Mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimiz fıtrat dili ile konuşuyordu. Onun neslinin dayandığı silsile ise, Hz. Adnan’a kadar kesindir. Hz. Adnan dan sonraki silsile ve nesli ise Hz. İbrahim e dayandığı kesindir. Ama aradaki silsile zinciri belli değildir. Hz. İbrahim den önceki cedlerinin yaşadığı silsile de bilinmiyor. Hz. İbrahim … Devamını oku… PEYGAMBERİMİZİN ATASI NEDEN MEKKE’YE YERLEŞTİ?

HAYDİ GÖZÜNÜ AÇ EY NEFSİM

İçinde olduğun vaktin öncesindeki tüm vakitler eski vakit olurken… İçindeki an da eski vakit olmak üzere aday olurken… Geleceğin gelip gelmemesi meçhul iken… Ey nefsim sen hala birilerinin nefesinden meded umup özüne ekilen tohumları çürütürken… Haktan uzaklaşman veya rabbe utanıp ona sığınmaman… Seni kuşatan en gizli virus olan şeytaniyet virusu seni rehin almış demektir… Sirkelen…. … Devamını oku… HAYDİ GÖZÜNÜ AÇ EY NEFSİM

TEFRİKAYA SON VER EY İMAN EHLİ

Kur’anı bile değiştirmeye kalkan insanlar, birçok sahte hadis uyduran insanlar, günümüze kadar gelen zatların kitaplarına eklemeler veya çıkarmalar yaparak İslam ümmetini bir birine düşürmüşlerdir. Sen zannediyor musun ki, elimizdeki kitapların hepsi orijinal İslam erlerinin kitapları mı? Hadisler bile uydurup peygambere iftara atanlar, elimizde olup okuduğumuz o kitaplarda aralara sıkıştırıp o İslam erlerine iftira atmazlar mı … Devamını oku… TEFRİKAYA SON VER EY İMAN EHLİ

DUANIN KABUL YERİ OLAN ÖZ ALT BİLİCİMİZ

Öz alt bilincimiz bizim esas yaşam alanımızdır. İyi veya kötü tüm dualarımızın karar yeridir. Öz alt bilincimiz, üst bilincimizin günlük çalkantılarından zaman zaman etkilense de, onun bakış açısı bizim temel düsturumuzdur. ihtiyacı nispetinde mutlak bilinçle iletişime geçip önüne getirir. Senin de günlük kullanım alanın olan üst bilinç münasebetiyle, hayatına giren oluşumları veya kişileri keyfi veya … Devamını oku… DUANIN KABUL YERİ OLAN ÖZ ALT BİLİCİMİZ

BESMELE İLE GÜCÜNE GÜÇ KAT

İnsan varlığa tahammül edemiyor bazen. Çünkü tek başına kalıp kendi yağında kavruluyor. Onun içinde bulunduğu ortamın sorunlarına tahammül etmek için, ortamın rububiyet alanıyla iletişimde olması gerekir. Bu da başladığı işi besmeleyle yapıp ortamın rabbini kendine vekil tayin etmesiyle gerçekleşir. İmtihanlar ile insanin omuzundaki yük taşınmaz hale geliyor. Çünkü insan aciz bir varlıktır. Her zaman, zamanın … Devamını oku… BESMELE İLE GÜCÜNE GÜÇ KAT

ALLAH’IN İNSANA VERDİĞİ HİDAYETİ NASIL OLUŞUR?

Allah’ın hidayet ettiğini kimse saptıramaz, Allah’ın saptırdığına da kimse hidayet veremez olayını dilimiz döndüğünce yazalım. Bu olayı tam anlamak için, kader nedir nasıl taalluk eder? Sorusunu çözmeli, öylece derunumuzdaki ilme uzanmalıyız. Kaderi anlamak için varoluş olayının köküne inmemiz gerekir. Yoksa her anlatılan bilgi havada kalır. Bir yerde kopukluk olur. Sonra da olay anlaşılmadan yeni yeni … Devamını oku… ALLAH’IN İNSANA VERDİĞİ HİDAYETİ NASIL OLUŞUR?

RUHBANLIK VE HAKİKATİ

Hadid suresi 27. Ayetine göz atalım. Mealen şöyle der; Sonra onların peşinden ve izleri üzerinde elçilerimizi birbiri ardınca yollayıverdik. Meryem oğlu İsa’yı da arkalarından gönderdik; Ona İncil’i verdik ve Ona tâbi olanların kalplerinde şefkat ve merhamet duyguları yerleştirdik. Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık. Ancak Allah’ın rızasını aramak için kendileri uydurup türetmişlerdi, ama buna da … Devamını oku… RUHBANLIK VE HAKİKATİ

VARLIĞIN KATMANLARI

Varlık özden bize kadar katman katmandır. Nuzul özden kabuğa doğru olur. Rücu ise kabuktan öze doğru olur. Tüm varlığın en deruni boyutu sudur. Bu su ayrı sudur, bildiğimiz su değildir. Bu su tüm varlıkların ondan yaratıldığı ana cevher olan sudur. Şu an içtiğimiz şu, o suyun toprak boyutuna uyarlandığı ve varlığını kendi öz cevheri olan … Devamını oku… VARLIĞIN KATMANLARI

RUH VE HAKİKATİ

Ruh dediğimizde bir kaç olgu mevzu bahistir. Halk içinde en çok bilineni ise, et kemik bedenin devamı olan ruhtur. Ruh denildiğinde ilk akla gelen de bu ruhtur. Mistisizmde bu ruha “zen” demişlerdir. Bu ruhu geliştirip et kemik bedenden soyutlamayı öğretenlere de “zen ustaları” denilmiştir. Bu ruhu, et kemik bedenin esaretinden arındırıp hafifletme dersleri veren “zen … Devamını oku… RUH VE HAKİKATİ